Arter’de Yeni Bir Deneyim: ‘Basınç Altında Suyun Üstünde’ Sergisi
Arter’in yeni sergisi, günümüzün karmaşık ve çok katmanlı dünyasına ışık tutan özgün bir koleksiyonla izleyicileri karşılıyor. Bu sergide, 15 farklı sanatçının resim, heykel ve fotoğraf gibi çeşitli disiplinlerde ürettiği toplam 33 özgün eser bir araya getirildi. Sergi, iki ana bölümden oluşarak, izleyicilere derinlemesine bir deneyim sunmayı amaçlıyor.
Sergiye giriş yaptığınızda, dikkat çeken ilk eserler arasında Nasan Tur’un “Gölgeler” adlı çalışması ve Mariana Vassileva’nın yakılmış ahşaptan oluşturduğu “Kibritler” isimli eser yer alıyor. Bu eserler, serginin başlangıç noktasını oluştururken, ziyaretçilere hem görsel hem de duygusal bir etki yaratıyor.
Serginin küratörlüğünü Nilüfer Şaşmazer üstlenmiş olup, sergide toprak, bitki, saç, ahşap, cam, çelik, alçı ve beton gibi çeşitli malzemelerle yapılmış eserler bulunuyor. Bu farklı materyaller, sanatçıların kriz, dayanıklılık ve değişim temalarını farklı şekillerde yorumlamasına olanak tanıyor.
Serginin en çarpıcı işleri arasında Shilpa Gupta’nın hareketli paneller üzerine harflerle oluşturduğu “YineDeBilemezlerRüyalarımı” adlı yerleştirmesi geliyor. Eksik veya bozuk harfler zaman zaman sansürü, bazen de iletişimde yaşanan zorlukları çağrıştırıyor ve izleyicilere derin düşünceler sunuyor.
Serginin Teması ve Anlamı
Nilüfer Şaşmazer, serginin temel temasını şu sözlerle açıklıyor: “Sıyrılma ve nefes alma çabamız”. Serginin ismindeki “Basınç altında” ifadesi, çevresel, ekonomik ve sosyo-politik krizlerin bizleri nasıl sıkıştırdığını, yüksek atmosferik basıncın neden olduğu kuraklık ve zorluğu anlatıyor. Aynı zamanda “Suyun üstünde” ifadesi, bu krizlerin boğuculuğundan kurtulma, hayatta kalma ve özgürleşme çabamıza atıfta bulunuyor.
Nilüfer Şaşmazer, serginin mekânsal kurguya ilişkin yaklaşımını şöyle açıklıyor: “Üst katta yer alan eserler, çevresel baskıyı ve kaygı duygusunu yansıtıyor. Alt katta ise, sorunlarla başa çıkma çabamızın yaratıcılıkla birleşerek öfke ve direniş haline dönüştüğü bir alan yaratmaya çalıştım.” Bu iki katman, izleyicilere kriz ve direniş arasındaki karmaşık ilişkiyi deneyimleme fırsatı sunuyor ve sergiye derinlik katıyor.