8.8’lik deprem korkuları tetikledi: Nükleer tesisler zarar gördü mü?

Rusya’nın en doğusundaki Kamçatka Yarımadası’nda, 8.8 büyüklüğünde devasa bir deprem gerçekleşti. Bu etkileyici sarsıntının ardından, Pasifik Okyanusu kıyısında yer alan birçok ülke ve bölge ciddi tsunami uyarılarıyla alarma geçti. Depremin yol açtığı yıkım ve hasarların yanı sıra, bölgedeki doğal ve askeri altyapılar büyük endişe yaratmaya başladı. Özellikle, Klyuchevskoy Yanardağı’nın faaliyete geçtiği ve bölgenin jeolojik hareketliliği göz önüne alındığında, uzmanlar bölgedeki risklerin artmaya devam ettiğine dikkat çekiyor.

Rusya’nın stratejik önem taşıyan nükleer denizaltı üsleri ve askeri tesisleri, bu büyük depremin ardından ciddi soru işaretleriyle karşı karşıya kaldı. Uzmanlar, özellikle Avacha Körfezi yakınlarındaki üslerin ve denizaltı filolarının durumu hakkında endişelerini dile getirdi. Rus yetkililer ise, olayın kontrol altında olduğunu ve herhangi bir ölüm ya da ciddi yaralanma rapor edilmediğini belirterek, güvenlik önlemlerinin alındığını vurguladı. Ancak, uluslararası gözlemciler ve jeoloji uzmanları, bölgedeki altyapının sismik hareketlere karşı dayanıklılığı konusunda ciddi endişeler taşıyorlar.

Rusya’nın Stratejik Güç Kaynağı: Denizatları ve Nükleer Silahlar

Daily Mail’in haberine göre, Kamçatka’daki depremin merkez üssüne yaklaşık 120 kilometre uzaklıkta bulunan Ribaşiy denizaltı üssü, Rusya’nın modern ve stratejik öneme sahip Borei ve Borei-A sınıfı nükleer balistik füze denizaltılarına ev sahipliği yapıyor. Bu denizaltılar, Moskova’nın küresel caydırıcılığının temel taşları olarak kabul ediliyor. Sovyetler Birliği döneminde inşa edilen ve 1968’den beri kullanımda olan bu üs, oldukça gelişmiş ve yoğun askeri faaliyetlere sahne oluyor.

• Delta-III Sınıfı: Her biri üç nükleer savaş başlığı taşıyan 16 adet R-29R balistik füze ile donatılmış K-44 Ryazan denizaltısı
• Borei Sınıfı: Her biri birden fazla bağımsız hedeflenebilir savaş başlığı taşıyan 16 Bulava füzesine sahip ve toplamda 96 savaş başlığı taşıyabilen Aleksandr Nevski ve Vladimir Monomakh denizaltıları
• Borei-A Sınıfı: Gizlilik ve saldırı kabiliyeti yüksek, Aleksandr, Prens Pojarskiy, Prens Oleg ve İmparator III gibi denizaltılar
• Oscar-II Sınıfı: Her biri 24 seyir füzesi taşıyan Tomsk, Omsk ve Irkutsk denizaltıları, Zirkon hipersonik füzeleri de içeriyor
• Yasen-M Sınıfı: Yüksek teknolojiye sahip, her biri 40’a kadar Kalibr, Oniks ve Zirkon seyir füzesi taşıyan Novosibirsk ve Krasnoyarsk denizaltıları
• Şçuka-B Sınıfı: 28 adet Kalibr seyir füzesi taşıyabilen Magadan ve Kuzbass denizaltıları
• Diğerleri: Belgorod denizaltısı, Poseidon nükleer torpidoları ve seyir füzeleriyle donatılmıştır.

Dünyanın Güvenliği ve Bölgedeki Riski

Uzmanlar ve uluslararası gözlemciler, bu depremin bölgedeki askeri altyapıya ve özellikle nükleer silahların depolandığı, bakımının yapıldığı tesislere olası etkilerini yakından izliyorlar. Sismik hareketlerin, denizaltıların demirleme noktalarına veya ambar kapaklarına zarar verme ihtimali, ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Bu durumda, özellikle bakımda olan denizaltıların suyla temasında ve kritik sistemlerde olası arızalar, büyük felaketlere yol açabilir. Uzmanlar, bu tesislerin inşasında yüksek dayanıklılık ve sismik hareketlere karşı dirençli yapılar kullanıldığını belirtseler de, büyük depremler ve sismik aktivitelerin devam ettiği bölgelerde, her zaman risklerin var olduğunu kabul ediyorlar.

Uydu görüntüleri ve çeşitli raporlar, bölgedeki askeri altyapıya ilişkin belirsizlikleri artırmakta. Birçok uzman, herhangi bir kritik arıza veya hasar durumunda, nükleer başlıkların kontrolünün kaybedilmesi ve olası kazaların uluslararası güvenliği tehdit edebileceği konusunda uyarıyor. Şu ana kadar, deprem sonrası herhangi bir ciddi hasar ya da acil durum raporu alınmamış olsa da, uzmanlar, olası tehlikeleri göz önünde bulundurarak, bölgedeki askeri ve sivil altyapının yakından takip edilmesi gerektiğine vurgu yapıyorlar.