Yurtdışına Öğrenci Vize Krizi ve Dolandırıcılık Tehlikesi Artıyor

Türkiye’den Yurtdışına Öğrenci Vize Sorunları Derinleşiyor

Son zamanlarda, Türkiye’den yurtdışında eğitim almak isteyen öğrencilerin karşılaştığı vize randevusu erişim sorunları büyük bir kriz haline geldi. Özellikle yükseköğrenim ve Erasmus programlarına kabul alan öğrencilerin vize işlemlerinde yaşanan aksaklıklar, yalnızca süreci uzatmakla kalmayıp, aynı zamanda ciddi mağduriyetlere yol açmaktadır. Bu yoğunluk ve sistemsel sorunlar, yeni dolandırıcılık girişimlerinin de kapılarını aralamış durumda. Yurtdışı Eğitim Danışmanları Derneği (YEDAB), bu olumsuz gelişmeler karşısında farkındalık yaratmak amacıyla “Eğitim Vizemi Şimdi İstiyorum” kampanyasını başlatmıştır.

Öğrenciler İçin Temel Sorunlar ve Güncel Durum

YEDAB’ın yaptığı açıklamalara göre, Erasmus, yüksek lisans ve lisans programlarına kabul edilen binlerce öğrenci, uzun süredir devam eden randevu alma mücadeleleri nedeniyle eğitimlerine başlamada ciddi gecikmeler yaşamaktadır. Randevu alamama, başvuruların zamanında yapılmaması ya da yapılmaması nedeniyle uçuşlar iptal edilmekte, üniversite kayıtları ve burs hakları risk altında kalmaktadır. Özellikle Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya ve Polonya gibi Avrupa ülkelerinde bu sorunlar sıkça görülmektedir. YEDAB verilerine göre, her yıl yaklaşık 10 bin Türk öğrenci Erasmus kapsamında kabul edilmektedir. Almanya’ya 18 binin üzerinde, İtalya’ya ise 6 binin üzerinde öğrenci başvurusu yapılırken, sistemdeki tıkanıklıklar nedeniyle birçok öğrenci eğitim hakkını kullanamadan mağdur olmaktadır. Üstelik devlet veya özel burs kazanan öğrenciler bile vize randevusu alamadıkları için planlarını ertelemek zorunda kalıyorlar.

Sahte Aracı Kurumlar ve Dolandırıcılık Tehlikesi

Vize işlemlerinde yaşanan yoğunluk, maalesef yeni bir dolandırıcılık biçiminin de ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Almanya ve İtalya vize başvurularında yetkili tek kurum olan iDATA, son günlerde logosunun izinsiz kullanıldığı sahte web ve iletişim kanallarıyla ilgili vatandaşlara uyarılarda bulundu. İstanbul’da iki üniversite öğrencisinin dolandırılması olayı, bu tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Öğrencilere, kendilerini kurum çalışanı gibi tanıtan kişiler tarafından aranarak sahte formlar ve dekontlar gösterildi. Öğrenciler, bu sahte belgeler karşılığında toplamda 7 bin 940 TL ödeme yaptı. Ödemeleri yaptıktan sonra iletişim numaraları engellenen öğrenciler, durumu emniyet ve savcılıklara bildirdi. iDATA, vatandaşların dikkatli olmalarını ve resmi kaynaklar dışında hiçbir kuruma güvenmemelerini önemle hatırlattı.

Vize Krizi ve Uluslararası Gelişmeler

YEDAB Başkanı Osman Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmında vize randevularının ciddi sorunlar yaşadığını vurguladı. Yılmaz, “ABD’de vizeler geçtiğimiz hafta tekrar açıldı. Avrupa ülkelerinde ise özellikle İtalya’da vize reddi oranları geçtiğimiz yıl yüzde 8-10 seviyesindeydi. Maalesef, yaklaşık bin öğrenci yalnızca randevu alamadığı için eğitim kaybına uğradı. Bu olumsuz durumların önüne geçmek amacıyla kampanyamızı başlattık. Ayrıca, sahte aracı kurumların tedirginliği ve güven sorunu da ciddi bir risk oluşturuyor. Google aramalarında yapılan yanlış yönlendirmelere karşı öğrencileri uyarıyoruz ve resmi olmayan kurumlara karşı dikkatli olmalarını öneriyoruz.”

Önerilen Çözüm ve Kampanya Talepleri

YEDAB, sorunun çözümüne yönelik dört temel talepte bulunmaktadır:

• Eğitim vizelerinin önceliklendirilerek konsolosluklarda hızlı ve etkin bir şekilde değerlendirilmesi sağlanmalı, personel eksiklikleri giderilmeli.
• Vize aracı kurumlarının kapasitesi artırılmalı, süreçlerin hızlandırılması için altyapı güçlendirilmelidir.
• Öğrenciler ve aileleri, sosyal medya ve diğer platformlar üzerinden yaşadıkları sorunları paylaşmalı ve kamuoyu bilgilendirilmelidir.
• Dışişleri Bakanlığı, uluslararası temsilcilikler ve ilgili kurumlar, sorunları yerinde tespit edip, resmi bilgilendirmeleri ve çözüm odaklı çalışmalar yapmalı.

Bu adımlar, hem öğrencilerin mağduriyetlerini azaltacak hem de vize işlemleri alanında sistemsel reformların yapılmasını sağlayacaktır.