Yeme Bozuklukları ve Anoreksiya Nervoza: Farkındalık ve Tedavi Yolları

Anoreksiya nervoza yüzünden hayatını kaybeden Nihal Candan, bu görünmez psikiyatrik hastalıkların ciddiyetini yeniden gündeme taşıdı. Anoreksiya, bulimia, ARFID ve ortoreksiya gibi yeme bozuklukları sadece genç kadınları değil, her yaştan ve cinsiyetten kişileri etkiliyor.

Giriş

Geçtiğimiz hafta, moda programlarıyla tanınan ve sosyal medyada geniş kitlelerce takip edilen fenomen Nihal Candan, ciddi bir yeme bozukluğu olan anoreksiya nervoza nedeniyle hayatını kaybetti. Bu trajik olay, yeme bozukluklarının karmaşık yapısı ve toplumdaki farkındalık eksikliği konusunda önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Anoreksiya, sadece kilo verme amacıyla gelişen bir sorun değil; aynı zamanda kişinin benlik algısı, duygusal düzenleme ve sosyal ilişkilerinde derin yaralar açabilen ciddi bir psikolojik hastalıktır. Bu hastalık, bulimia, ARFID ve ortoreksiya gibi diğer yeme bozukluklarıyla birlikte, beden imajı ve psikolojik sağlığın bütünsel bir şekilde ele alınmasını gerektirir.




Uzman Görüşleriyle Yeme Bozuklukları

Uzmanlar, yeme bozukluklarının psikolojik, fizyolojik ve sosyal boyutlarını detaylı biçimde ele alırken, bu rahatsızlıkların sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu da vurguluyor. Üsküdar Üniversitesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Klinik Psikolog Beste Hasırcı ve Beril Eser Odabaşı, NP İstanbul Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz ile Erdem Hastanesi’nden Diyetisyen Elif Hançer Bingili, yeme bozukluklarının derin kökenlerine inerek, bu hastalıkların nasıl teşhis ve tedavi edilebileceğine dair önemli bilgiler paylaştılar.




Anoreksiya Nervoza Nedir?

Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen: Anoreksiya nervoza, sadece kilo kaybı değil; aynı zamanda bozulmuş benlik algısı ve duygusal düzenleme sorunlarıyla karakterize edilen, ciddi ve karmaşık bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Bu hastalıkta kişi, kilo almaktan aşırı korkar, yemek kısıtlama, aşırı egzersiz yapma, kusma veya laksatif kullanımı gibi kontrol davranışlarına yönelir. Anoreksiyayı, genellikle diyet ve zayıflama takıntısıyla karıştırmak büyük bir yanlışlık olup, temelinde psikolojik ve duygusal çatışmalar yatar.




Klinik Psikolog Beste Hasırcı: Anoreksiya, kişinin ruhsal iç dünyasındaki karmaşayı beden üzerinden dışa vurduğu bir yardım çağrısıdır. Bu hastalık, tıpkı ateşin enfeksiyonun belirtisi olması gibi, psikolojik acının ve içsel çatışmaların dışa yansımasıdır. Beden, bu süreçte bir savaş alanına dönüşür ve davranışlar, kişinin ruhsal karmaşasını anlatan bir dil haline gelir.

Temel Sebepler ve Risk Faktörleri

Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen: Anoreksiya nervozanın ortaya çıkışında, hem kişilik özellikleri hem de erken yaşantılar büyük rol oynar. Mükemmeliyetçilik, aşırı kontrol arzusu, düşük benlik saygısı ve onay ihtiyacı, bu hastalığın gelişimini tetikleyen faktörlerdir. Ayrıca, duygusal ihmal, eleştirel ebeveyn tutumu, cinsel istismar ve zorbalık gibi travmatik deneyimler de hastalığın ortaya çıkışında belirleyici olabilir. Bu risk faktörleri, kişinin iç dünyasındaki çatışmaları ve dışsal baskıları artırarak, yeme bozukluklarının gelişmesine zemin hazırlar.

Klinik Psikolog Beste Hasırcı: Bireyler için yemek, duyguları ve stresleri başa çıkma yöntemlerinden biri haline gelir. Bu nedenle, bedenin verdiği sinyalleri bir ‘duygu dili’ gibi okuyabilmek, yeme bozukluklarının anlaşılmasında anahtar rol oynar.




Tedavi Süreci ve Umut

Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen: Anoreksiya nervozanın tedavisi mümkündür, ancak bu süreç uzun ve zorludur. Çok boyutlu bir yaklaşım gerektirir; psikoterapi, psikiyatri, diyetisyen ve gerekirse endokrinolog desteği ile bütünsel bir tedavi planı hazırlanmalıdır. Erken teşhis ve doğru müdahale, başarı şansını artırır.




Diyetisyen Elif Hançer Bingili: Beden algısını yeniden inşa etmek ve sağlıklı bir ilişki geliştirmek, iyileşmenin temel taşıdır. Tedavi kişiye özel planlanır; süresi değişkenlik gösterebilir, ancak doğru destekle tam iyileşme mümkündür. Ayrıca, aile içi iletişimin ve destekleyici ortamın önemi büyüktür.

Erken Uyarı İşaretleri ve Fiziksel Belirtiler

(Bu davranışlar, görünür şekilde zayıf olsalar bile, kilo alma korkusunun ve kontrol ihtiyacının varlığını gösterir.)

Fiziksel Alarm İşaretleri ve Sağlık Riskleri

Sosyal Medya ve Beden Algısı

Günümüzde, medya ve sosyal medya platformları, gençler arasında ‘ideal beden’ imajını sürekli pekiştiriyor. Zayıflık ve mükemmel görünüm, başarı ve mutluluğun göstergesi gibi algılanıyor. Ancak, bu içerikler, gerçek olmayan ve ulaşılması güç standartlar yaratıyor. Platformların algoritmaları, bu tür içerikleri öne çıkararak, beden memnuniyetsizliği ve yeme bozukluklarının gelişimini tetikleyebiliyor. Bu nedenle, içerik üreticiler ve platform sağlayıcıları, sorumluluk almalı ve sağlıklı beden imajını teşvik eden çalışmalar yapmalıdır.

ARFID: Belirli Yiyecekleri Reddetme

Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz: ARFID, belirli yiyeceklerin dokusu, kokusu veya rengi gibi özelliklere karşı yoğun bir reddetme davranışı ile seyreden bir yeme bozukluğu türüdür. Bu durum, anoreksiya nervozadan farklı olarak, kilo kaybı veya beden kaygısı yerine, duyusal hassasiyetler veya olumsuz deneyimlere dayanır. Bu bireyler genellikle sebze, et, taneli veya yapışkan gıdaları reddeder ve bu davranışların altında, travmatik bir boğulma veya kusma deneyimi, aşırı duyusal hassasiyet ya da genel bir yeme kaygısı bulunur. Hem çocuklukta hem de yetişkinlikte görülebilir; erken yaşlarda başlayan katı gıda döneminde ilk belirtiler ortaya çıkar.

Diğer Yeme Bozuklukları

Bulimia Nervoza: Aşırı Yiyip Pişmanlıkla Kusma

Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın: Bulimia nervoza, kişinin aşırı miktarda yemek yedikten sonra pişmanlık ve suçluluk duygusuyla kusma, laksatif kullanma veya aşırı egzersiz yapma yoluyla bu durumu telafi etmeye çalışmasıdır. Bu davranışlar, irade zayıflığından değil; ciddi psikolojik sorunların göstergesidir. Gizli yeme atakları, kusma sonrası rahatlama ve beden algısında bozulma, kişinin kendini sürekli kilolu görmesine neden olur. Tedavi sürecinde psikoterapi, beslenme eğitimi ve aile desteği büyük önem taşır. Bu döngüyü kırmak zaman alır ve sabır gerektirir; ancak, uygun müdahaleyle tamamen iyileşmek mümkündür.

Ortoreksiya Nervoza: Sağlıklı Beslenme Takıntısı

Klinik Psikolog Beril Eser Odabaşı: Ortoreksiya, sağlıklı beslenme takıntısına dönüşen ve kişinin ‘sağlıklı’ veya ‘temiz’ beslenmeye aşırı odaklandığı bir yeme bozukluğu türüdür. Bu kişiler, gıdaları ‘sağlıklı’ ve ‘sağlıksız’ olarak kategorize eder, üretim süreçleriyle aşırı ilgilenir ve sosyal ortamlarda yemekten kaçınabilirler. Ayrıca, yiyecekleri seçerken katı kurallar koyar ve ihlal edildiğinde suçluluk duygusu yaşarlar. Bu davranışlar, beslenme eksiklikleri, sindirim sorunları, hormonal dengesizlikler ve ruhsal sorunlara yol açabilir. Tedavisinde, psikoterapi ve diyetisyen desteğiyle, katı inançların esnek hale getirilmesi hedeflenir.