Türkiye’de 5G Geçişinde Spektrum Politikalarının Kritik Rolü ve Gelecek Perspektifi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Spektrum Politikalarının 5G Geçişindeki Önemi ve Stratejik Yaklaşımlar

Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde 5G teknolojisine geçişte spektrum tahsislerinin stratejik önemi giderek artıyor. Bu noktada, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel tarafından yapılan açıklamalar, sektörün uzun vadeli gelişimi ve vatandaşların yararına uygun spektrum politikalarının belirlenmesinin kritik olduğunu vurguluyor. Süel, “Spektrum kaynaklarının, hem tüketici memnuniyetini en üst seviyeye çıkaracak hem de sektörün sürdürülebilir büyümesini sağlayacak şekilde adil ve şeffaf bir biçimde tahsis edilmesi büyük önem taşıyor. Bu sayede teknolojinin yaygınlaşması ve ekonomik katkıların maksimum seviyeye ulaşması mümkün olacaktır” dedi.

Diğer Ülkelerin Deneyimlerinden Ders Almalıyız

Süel, Türkiye’nin mevcut fırsatları değerlendirerek, diğer ülkelerin başarı ve hatalarından ders çıkarması gerektiğine dikkat çekti. “5G ihalesinin makul fiyat ve koşullarda gerçekleştirilmesi, operatörlerin yatırım yapmasını teşvik edecek bir ortam yaratmak açısından büyük önem taşıyor. Yüksek lisans bedelleriyle gerçekleştirilen ihale süreçleri, genellikle yatırım hızını yavaşlatıyor ve vatandaşların yeni teknolojilere erişimini kısıtlıyor. Buna karşılık, daha makul fiyatlara sahip ülkelerde, operatörler sorunsuzca yatırımlar yapabiliyor ve hizmet kalitesini artırabiliyorlar. Bu ülkelerde spektrum ücretleri, makul seviyelerde tutuldu ve yatırım yükümlülükleri dengeli biçimde belirlendi” şeklinde görüşlerini ifade etti.

Küresel Spektrum Fiyatlandırma Eğilimleri ve Etkileri

GSMA’nin bu yıl yayımladığı “Küresel Spektrum Fiyatlandırma” raporuna göre, dünya genelinde spektrum fiyatları son yıllarda önemli ölçüde düştü. Süel, “Rapora göre, küresel ölçekte spektrum fiyatları %75’e varan oranlarda azaldı. Son 8-10 yıl içerisinde, operatörlerin GB başına gelirleri yaklaşık %96, MHz başına gelirleri ise %67 oranında geriledi. Bu gelişmeler, spektrum fiyatlarının yeni piyasa dinamiklerini yansıttığını ve yüksek fiyatların sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Yüksek spektrum fiyatları, yapay kıtlık ve piyasa istikrarını olumsuz etkileyebilecek riskleri beraberinde getiriyor. Ayrıca, yüksek maliyetler, yatırım miktarını azaltarak, kapsama alanında kısıtlamalara ve internet hızında yavaşlamalara neden olabiliyor. Bu nedenle, spektrum fiyatlarının düşüş trendini göz önünde bulundurarak, geçmişte belirlenen yüksek bedellerin yeniden gözden geçirilmesi ve piyasa gerçeklerine uygun yeni düzenlemelerin yapılması şarttır. Alternatif çözümler arasında, ücretsiz lisans uzatmaları ve yatırım taahhütleri karşılığında sağlanan spektrum uzatmaları yer alıyor; bunlar, spektrumun etkin kullanımını teşvik eden ve bağlantı kalitesini artıran önemli araçlar olarak öne çıkıyor.

Türkiye’de Spektrum Politikası ve Gelecek Vizyonu

Süel, Türkiye’de spektrum politikalarının, makul fiyatlandırma, yeterli spektrum arzı ve dengeli yükümlülükler temel ilkeleri çerçevesinde şekillendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Yüksek maliyetlerle yapılacak ihale süreçleri yerine, operatörlerin yatırım yapmasını teşvik edecek, erişim ve hizmet kalitesini artıracak bir spektrum politikası izlenmeli” dedi. Ayrıca, her yeni bant tahsisinde, operatörlerin ihtiyaç duyduğu kapasite ve altyapı yatırımlarını destekleyecek şekilde, spektrum miktarlarının yeterli düzeyde tutulması gerektiğine dikkat çekti. Süel’e göre, spektrum bedelinin yüksek olması yerine, bu kaynağın, en verimli şekilde yatırıma dönüştürülerek, vatandaşlara ve ekonomiye katkı sağlaması hedeflenmeli.

3 Temel Talep ve Stratejik Yaklaşımlar

Süel, spektrum politikasında üç temel talebi öne çıkarıyor: makul fiyatlandırma, yeterli spektrum arzı ve dengeli yükümlülükler. “İhale muhammen bedelleri, operatörlerin şebeke yatırımlarına odaklanmasını sağlayacak seviyede belirlenmeli. Her operatöre, 5G’nin gerektirdiği kapasiteyi sağlayacak uygun miktarda spektrum tahsis edilmeli. Ayrıca, kapsama ve kalite hedefleri belirlenirken, operatörlerin yatırım yapma kapasitesi ve ekonomik sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulmalı. Bu stratejik ve gerçekçi hedefler, sektörün sağlıklı gelişimi ve vatandaşların yüksek kaliteli hizmetlere erişimi açısından büyük önem taşıyor” diye ekledi.