41,5106$% 0,71
48,6006€% 1,00
5.177,68%1,02
8.427,00%0,31
33.606,00%0,31
11.151,20%-1,99
Türkiye’nin gururu olan bilim insanı Deniz Kent, ABD’nin Silikon Vadisi’nde kurduğu ileri teknoloji Ar-Ge laboratuvarı Prolific Machines ile global sağlık ve gıda endüstrisini dönüştüren yeniliklere imza atıyor. Opto-genetik alanındaki öncü çalışmalarıyla hücreleri ışıkla kontrol edebilen bu teknolojik gelişme, ilaç, et ve diğer biyolojik ürünlerin üretim maliyetlerini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip. Aynı zamanda, birçok şef ve yatırımcı, ışık teknolojisiyle yeni et çeşitleri üretme konusunda projelerine destek veriyor ve kendi etlerini tasarlama imkanına sahip olmanın heyecanını yaşıyorlar. Bu yenilikler, lokantacılıkta devrim yaratacak ve geleneksel et tüketimimizin ötesinde, hayvanlara ihtiyaç duymadan, tamamen farklı ve özgün tatlar sunan yeni bir çağın kapılarını aralıyor.
Time Magazine, 2024 yılının “En İyi Buluşları” listesine giren Prolific Machines, Bill & Melinda Gates Vakfı’ndan aldığı yüksek miktardaki hibe ile monoklonal antikorların daha uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli üretimini sağlıyor. Bu gelişme, özellikle küresel sağlık alanında devrim niteliğinde bir adım olarak görülüyor. Teknolojinin sağladığı avantajlarla, geleneksel kimyasal yöntemlere göre çok daha düşük maliyetle ilaç üretimi mümkün hale geliyor ve bu da dünya genelinde erişilebilirliği artırıyor.
Deniz Kent, yaptığı açıklamada, bu teknolojinin temelini şu şekilde özetliyor: “Optogenetik, yani ışık ve genetik bilimlerini bir araya getiren bu yeni disiplin sayesinde hücrelerin ışığa duyarlı proteinler sentezlemesini sağlıyoruz. Bu sayede, çeşitli renklerdeki ışıklarla hücrelere müdahale ederek, geleneksel kimyasal kullanmadan, çok daha güvenli ve ekonomik biçimde proteinler, ilaçlar, et ve süt ürünleri gibi biyolojik ürünleri üretebiliyoruz. Örneğin, 200 litrelik özel bir reaktörümüzle, kimyasal yollar yerine, hücrelerin üretimini kullanarak, protein bazlı ilaçların, özellikle antikorların ve onların farklı çeşitlerinin üretimini gerçekleştiriyoruz. Bu ilaçlar, kanser, diyabet, demans gibi pek çok hastalığın tedavisinde umut vaat ediyor ve önümüzdeki 5 yıl içinde dünya genelinde yaygınlaşması planlanıyor.”
Kent, özellikle et üretiminde yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor ve bu alanda önemli bir yol katettiğini belirtiyor: “Işık teknolojisiyle Wagyu cinsi Japon sığır eti üretimini başardık. Bu, yatırımcılara gösterilmek ve test edilmek amacıyla yapıldı. Bu et, geleneksel etle tamamen aynı görünüyor ve lezzet açısından da benzer. Ayrıca, protein ve vitamin seviyelerini artırmak için tasarlanan bu etler, sağlıklı beslenme açısından büyük avantajlar sağlıyor. Birçok şef ve yatırımcı, bu teknolojiyi kullanarak kendi özgün et çeşitlerini geliştirmek istiyor. Bu, lokantacılıkta yeni bir çağın başlangıcı anlamına geliyor ve hiçbir hayvana ihtiyaç duymadan, yeni tatlar ve dokular ortaya çıkıyor.”
Deniz Kent, Türkiye’ye de büyük önem veriyor ve projelerini ülkemize taşımayı hedefliyor. “Işık kullanarak biyolojik üretim yapmak, yeni bir çağ ve Türkiye’de bu teknolojiyi bilen ve uygulayan henüz yok. Bu, ülkemiz için büyük bir avantaj ve stratejik bir gelişme olacak. Şu an Amerika’da faaliyet gösteren fabrikamızın yanı sıra, Türkiye’de de iki yeni tesis kurmayı planlıyoruz: biri ilaç üretimi için, diğeri ise et üretimi amaçlı. Bu adımlar, hem ekonomik hem de bilimsel açıdan Türkiye’nin global arenadaki yerini güçlendirecek” diyerek projelerine olan inancını dile getiriyor.
İran Devrim Muhafızları’ndan İsrail’e Çok Başlıklı Balistik Füzelerle Çarşı Pazar Operasyonu