Şara Kaplan: Müzik Yolculuğunda Bir Yıldızın Doğuşu

Geçen yıl BaBala TV’nin ‘Saygı 1’ konseriyle Sertab Erener’e adanmış özel bir gece gerçekleşti. Bu anlamlı gecede, Aleyna Tilki, Karsu, Melek Mosso ve Mirkelam gibi birçok ünlü sanatçı, Erener’in klasikleşmiş şarkılarını yeniden yorumladı. Ancak gecenin en dikkat çekici ismi, online halk oylamasını kazanarak bu prestijli sahneye çıkan genç yetenek Şara Kaplan oldu. Samimi tavırları ve güçlü sesiyle gecenin en çok konuşulanlarından olan Kaplan, sadece sahneye çıkmakla kalmadı, aynı zamanda Sertab Erener’in hit şarkısı ‘Bipolar’ı onun eşliğinde seslendirme şansını elde etti. Bu deneyim, onun müzik yolculuğunda önemli bir dönüm noktası oldu.

O gece sahneye ilk adımını atmakla kalmadı, aynı zamanda büyük bir heyecanla Sertab Erener’in karşısında onun şarkısını söyleme fırsatı buldu. Adıyaman’dan gelen genç yetenek, o geceden sonra sosyal medya hesabında (@sharakhaplan) paylaştığı videolarla geniş kitlelerin ilgisini çekmeye devam etti. Şara Kaplan ile hayallerini ve müzik serüvenini konuştuk.

Adınızı ‘Saygı 1’ projesiyle duyduk. Yollarınız nasıl kesişti?

Şara Kaplan: Kendimi bildim bileli çevremden, sesimi profesyonel anlamda kullanmam gerektiği yönünde sürekli tavsiyeler alıyordum. Ancak içimde, bunun doğru olmadığını düşünen derin bir inanç vardı. Mühendisliğin, sanat ve müzik kadar önemli görüldüğü bir ortamda büyüdüm. Bir gün, arkadaşım Burcu bana yarışmanın linkini gönderdi ve katılmamı teşvik etti. İlk başta çekindim, ama içimde bir his vardı ve şarkı yüklemek istedim. Kazanmayı amaçlamıyordum, sadece bu sürecin bir parçası olmayı umuyordum. Ancak kader, beni hiç ummadığım bir şekilde bu deneyimle tanıştırdı ve sonunda yarışmanın kazananı oldum. Sanırım, ne kadar uzaklaşmaya çalışsak da, bize ait olan şeyler bir şekilde yeniden karşımıza çıkıyor.

‘Bipolar’ şarkısını seçmenizin özel bir sebebi var mı?

Şara Kaplan: Kadere inanır mısınız bilmiyorum, ama bu süreç bana yalnız olmadığımı derinden hissettirdi. Şarkının sözleri ve yaşadıklarım, adeta benim yeniden doğuşumun ve içsel dönüşümümün ince ince örülmüş evreleri gibiydi. Şarkı seçiminde, en çok dinlenen ve popüler olanlardan değil, hislerime dokunan, bana anlam katan parçaları tercih ettim. ‘Bipolar’ şarkısına ilk dikkatimi çektiğimde, sözleri beni derinden sarstı. İçimde biriktirdiğim, söylemekten korktuğum her şeyin bu şarkıda yer aldığını fark ettim. “Çok üstüme gelme hayat, ben de insanım” sözleriyle, içimdeki çaresizlik ve mücadele duygusunu dile getirmiştim. Bu şarkıyı seçtiğimde, artık kimse beni durduramazdı.

‘O AN GELDİ Mİ?’

Sertab Erener’in karşısında onun şarkısını söylerken neler hissettiniz?

O gün, hayatımda birçok ilk yaşandı. İstanbul’a ilk kez gittim, ilk kez uçağa bindim ve çoğu insanın korktuğu bu deneyim benim için tamamen yeni ve heyecan vericiydi. Ayrıca, ilk kez sahneye çıktım. Bu büyük an, kaderin bana sunduğu bir hediye gibiydi çünkü Sertab Erener’in konserinde onun karşısında sahne alma şansını elde ettim. Sahneye çıkmadan önce hiçbir hazırlık yapmamıştım, sadece içimden gelenleri söyledim: “Evet, belki Sertab Erener konserine katılma şansını henüz yakalayamadın Şara, ama bugün onun şarkısını söyleme onurunu yaşadın.” O anın duygusunu birkaç kelimeyle anlatmak zor. Sadece içimde bir soru vardı: ‘Hayat bana ne anlatmak istiyor?’, ve bu anın benim için bir dönüm noktası olabileceğini hissettim.

Müzikle nasıl bir bağınız var? Eğitim aldınız mı?

Şara Kaplan: Resmi anlamda herhangi bir müzik eğitimi almamış olsam da, müzikle derin bir bağım var. Annem emekli bir öğretmen ve gençlik yıllarında, öğretmenler odasında Türk sanat müziğine eşlik ederken, bir müzik öğretmeni ritme olan duyarlılığımı fark etmiş ve anneme söylemiş. O günden beri, müzik benim hayatımda güçlü ve görünmez bir bağ oluşturdu. Sesim, benim en yakın arkadaşım ve kendimi ifade etme biçimim. Müzik, duygularımı ve düşüncelerimi en özgün şekilde yansıtabildiğim bir alan.

İsminizin anlamı nedir?

Şara Kaplan: Annem, Urfa’da kendi ayakları üzerinde durmak için mücadele eden bir kadın hikâyesinin anlatıldığı 1999 yapımı ‘Şara’ filmini izlerken, bu ismi seçmiş. Anlamları konusunda farklı görüşler var; Sümerce’de ‘savaş tanrısı’ anlamına geldiği söylenir, Arapça kökenli bir arkadaşım ise ‘sembol’ anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, ‘şafakta parıldayan su’ ya da ‘şehir’ anlamını taşıyan çeşitli yorumlar da var. Bu ismin bana kattığı anlamlar ve taşıdığı güç, benim için çok değerli.

Sosyal medya ve sanat hayatınız hakkında neler düşünüyorsunuz? Gelen yorumlar sizi nasıl etkiliyor?

Şara Kaplan: Toplum, bizi sürekli aynı yolu izlemeye, kalıplara sokmaya çalışıyor. Herkesin alışık olduğu ve beklediği tarzda sanat yapmamı istiyorlar, bu da sanatın özünü yitiriyor. Ben bu düzene karşı duruşumu net bir şekilde ortaya koyuyorum. Sanat, toplum tarafından şekillendirilmemeli; tam tersine, sanat toplumu yönlendirmeli. Benim amacım, kendi özgünlüğümle sahne almak ve insanların beni, benim gerçek kimliğimle kabullenmesini sağlamak. Sahne arkasında bile, ticari kaygıların sanatın önüne geçtiğini hissediyorum ve bu beni üzüyor. Sanat, benim kendimle bağ kurduğum ve kendim olabildiğim bir alan. Bu nedenle, onun bana uzaklaşmasını asla istemem.

‘SAAKİMİ’Nİ SÜRDÜRMEK VE GELECEK HAKKINDA HAYALLERİNİZ

Şara Kaplan: Şarkı söylemeye devam etmek, içimde güçlü bir arzu ve tutku. Bu yolculuk, sadece şarkı söylemek değil; aynı zamanda, içtenlikle, samimiyetle ve özgürce ilerlemek anlamına geliyor. Toplumun beklentilerine uyum sağlamak yerine, kendimi ve duygularımı keşfettiğim, şifa ve dostluk getiren bir müzik yolunu hayal ediyorum. Kendi gerçekliğimi tanıma ve bu doğrultuda ilerleme fırsatı bulduğum, içten ve samimi bir kariyer hedefliyorum.

Adıyaman’dan dünyaya açılan müzik ve hayat hikayesi

Başka neler yapıyorsunuz, müzik dışında ilgilendiğiniz konular var mı?

Adıyaman’da yaşıyorum ve şu anda yeni mezun bir yazılım mühendisi olarak kariyerime devam ediyorum. En çok sevdiğim şey, odamda vakit geçirmek ve kendi iç dünyamla baş başa kalmak. Bazen online söyleşilere katılıyorum, bazen de iç dünyamda kendi kendime konuşuyorum. Yüksek lisansa hazırlanıyorum ve bu süreci aceleye getirmiyorum. Kaderin çizdiği yolu kabul ederek, zamanla her şeyin olmasını bekliyorum. Kendime zaman tanıyarak, ailemi anlamaya çalışıyor, içimdeki küçük ve olgun çocuğu kaybetmemek için mücadele ediyorum. Hayatı ıskaladığımı fark etmemek adına, her anın kıymetini bilmeye özen gösteriyorum.

Deprem sonrası Adıyaman’da yaşam nasıl değişti?

Şara Kaplan: Şehirdeki toz ve kirli hava, yaşam kalitemizi olumsuz etkiliyor. Temiz hava bizim temel hakkımız, fakat şu an erişimimiz yok. Depremden sonra şehir adeta terkedildi ve bu durum beni derinden üzüyor. Kendi şehrime bile yabancılaşmış gibi hissediyorum. Ancak, inancım, bu zor günlerin ardından daha güçlü bir şekilde küllerimizden yeniden doğacağımıza yöneliyor. Umudumu kaybetmeden, daha sağlıklı ve güzel günler için mücadele ediyorum ve bu şehri yeniden eski güzel günlerine döndürmek için içtenlikle bekliyorum.