Gelişmelerin Gelişimi ve Savaşın Boyutları
Dünya, uzun süredir Orta Doğu’da yaşanan siyasi ve askeri gelişmelerle gündemden düşmüyor. İsrail’in İran’ın nükleer ve askeri hedeflerine karşı düzenlediği hava saldırılarıyla başlayan çatışma, hafta sonu ABD’nin B-2 bombalama uçaklarıyla düzenlediği geniş çaplı hava operasyonlarıyla yeni bir aşamaya taşındı. Bu saldırılar, İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerini hedef alıyordu ve bölgedeki tansiyonu oldukça yükseltti.

ABD Başkanı Donald Trump, saldırıların ardından yaptığı açıklamada, B-2’lerle gerçekleştirilen operasyonlarda yaklaşık 14 ton ağırlığında GBU-57A/B MOP (Massive Ordnance Penetrator) bombaları kullanıldığını ve bu bombaların İran’ın nükleer kapasitesini tamamen ortadan kaldırdığını iddia etti. Ancak, Pentagon’un istihbarat birimlerinden sızdırılan ilk raporlar, bu iddiaların gerçekliğiyle çelişiyor ve saldırıların İran’ın ana nükleer tesislerini tam anlamıyla imha etmediğini, sadece faaliyetleri birkaç ay süreyle engellediğini ortaya koyuyor. Rapora göre, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının ve gelişmiş santrifüjlerinin önemli bir kısmı sağlıklı kalmış durumda.

İran’ın Nükleer Tesisleri ve Önemli Noktalar
Hafta sonunda yaşanan gelişmeler, uluslararası kamuoyunun ve uzmanların dikkatini tekrar İran’ın nükleer altyapısına çevirdi. İngiliz gazetesi The Telegraph, bugün İran’ın oldukça az bilinen ve gizli kalmış nükleer merkezi Kazma Dağı’nı genişçe ele aldı. Gazete, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi’nin, İranlı yetkililere sorduğu “Kazma Dağı’nın altında neler oluyor?” sorusuna alınan “Sizi hiç ilgilendirmez” yanıtını öne çıkardı. Bu durum, Grossi’nin sorusunun, ABD saldırılarının ardından daha da kritik hale geldiğini gösteriyor.

Haberlerde, 30 yıl boyunca İsrail’in askeri teşkilatında çeşitli görevler yapmış ve İran’ın nükleer programına ilişkin uzmanlığıyla tanınan Sima Shine’ın görüşlerine de yer verildi. Shine, ABD’nin saldırısından önce, Fordo’nun girişinde 16 kamyonun toplandığını ve zenginleştirilmiş uranyumun başka bir noktaya taşındığını belirtti. Ayrıca, İran’ın gizli tesislerinde, silah seviyesinde uranyum üretme kapasitesine sahip yüzlerce hatta binlerce gelişmiş santrifüjün bulunduğunu vurguladı.

Kazma Dağı ve Natanz Arasındaki Yakınlık ve Stratejik Önemi
Gazeteye göre, Kazma Dağı, Natanz ve Fordo’ya sadece birkaç dakika mesafede. Kazma Dağı, İran’ın İsfahan eyaletinin merkezinde yer alıyor ve Fordo’nun yaklaşık 145 km güneyinde konumlanmış durumda. Bu bölge, Farsça adıyla Kuh-e Kolang Gaz La olarak da biliniyor ve halen inşaat halinde olan bu tesis, son dört yılda güçlendirilmiş ve sessizce genişletilmiş durumda. Bu bölgenin, uranyum saklama ve zenginleştirme faaliyetleri için ideal bir sığınak olduğu düşünülüyor.

Rafael Grossi, geçen nisan ayında yaptığı açıklamada, Kazma Dağı’nın çok sayıda önemli nükleer faaliyetin gerçekleştiği ve İran’ın bu bölgeyi gizli tutmaya çalıştığını belirtti. Grossi, tünellerde UAEA’ya bildirilmeyen malzemelerin depolanmış olma olasılığını da göz ardı edemeyeceklerini ifade etti. Son gelişmeler ışığında, Grossi, İran’ın nükleer tesislerine düzenli olarak ulaşım ve denetim sağlayabilmek amacıyla, UAEA müfettişlerinin ziyaretlerine izin verilmesi konusunda çağrı yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, İran’ın uranyumu gizlice zenginleştirmeye devam etme riskinin iki katına çıktığını vurguladı.

İran’ın Alternatif Planları ve Kazma Dağı’nın Potansiyeli
Uzmanlar, İran’ın hedeflerini genişleten ve zenginleştirme kapasitesini artıran bu bölgenin, aslında bir B planı olabileceğine inanıyor. Finantial Times’a konuşan Demokrasilerin Savunulması Vakfı analisti Ben Taleblu, İran’ın, bölgedeki gizli tesislere sakladığı veya saklamayı planladığı bölünebilir malzeme konusunda ciddi endişeler olduğunu belirtti. Uydu görüntüleri, Kazma Dağı’nın son yıllarda büyük ölçüde genişletildiğini ve güvenliğinin artırıldığını gösteriyor.
Fordo, ilk olarak 2009 yılında keşfedilmiş ve 2015 yılındaki uluslararası anlaşma ile yalnızca araştırma ve barışçıl amaçlar için kullanılması şartıyla zenginleştirme faaliyetlerini 15 yıl boyunca durdurmuştu. Ancak, 2018 yılında ABD’nin anlaşmadan çekilmesiyle İran, Fordo’daki zenginleştirme çalışmalarını yeniden başlattı. 2021’de Natanz’da yaşanan ve İsrail’in sorumlu tuttuğu büyük patlama sonrası, İran bu bölgedeki faaliyetlerini hızlandırdı.

Fordo ve Kazma Dağı’nı Karşılaştırmalı Analizi
Fordo, İran’ın en önemli nükleer zenginleştirme merkezlerinden biri olmasına rağmen, Kazma Dağı’nın genişliği ve derinliği, buranın daha yüksek bir kapasiteye sahip olabileceğine işaret ediyor. Kazma Dağı, deniz seviyesinden yaklaşık 1.608 metre yükseklikte bulunurken, Fordo’nun üzerindeki dağ 960 metre seviyesinde. Bu yükseklik farkı, Kazma Dağı’nı daha korunaklı ve güvenli kılıyor. Tünel girişlerinin sayısı ve derinliği de, bölgenin savunma ve gizlilik açısından avantaj sağladığını gösteriyor.
Uzmanlar, bu bölgenin, uranyum gazını yoğunlaştırmak ve saklamak için kullanıldığını ve, yüksek derinliği sayesinde, GBU-57A/B MOP gibi gelişmiş bombaların etkisini azaltabileceğini düşünüyor. Bu bağlamda, Kazma Dağı’nın, sadece Fordo’dan çok daha büyük ve güçlü bir merkez olabileceği öngörülüyor.
Uluslararası Güvenlik ve İran’ın Stratejisi
Reuel Marc Gerecht, Demokrasilerin Savunulması Vakfı’ndan yaptığı açıklamada, Kazma Dağı’nın, İran rejimine ABD Hava Kuvvetleri’nin en büyük bombalarıyla bile tahrip edilmesi zor bir nükleer tesis sağlama amacı taşıdığını belirtti. Gerecht, tüneller ve güvenlik önlemlerinin artırılmasıyla, İran’ın nükleer tesislerini imha etmeyi daha da zorlaştırdığını vurguladı. Ayrıca, İran’ın bölge genelinde nükleer programını yaygınlaştırma stratejisi izlediği, 6.000 civarında gelişmiş santrifüjü çeşitli tesislere dağıttığı ve bazı tesislerin UAEA denetimine kapatıldığı biliniyor.
İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney’in danışmanı Ali Şemkani ise, yaptığı açıklamada, “Tüm tesislerimiz yıkılsa bile, zenginleştirilmiş malzeme, bilgilerimiz ve politikamız sayesinde nükleer programımıza devam edeceğiz” diyerek, İran’ın, tesisler yok edilse bile nükleer kapasitesini sürdürebileceğine işaret etti.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!