İsrail’in İran’a Yönelik Operasyonları ve Bölgesel Etkileri

Her savaşta olduğu gibi 12 günlük İsrail-İran savaşı, yıkıcı olduğu kadar dezenformasyon haberleri ile akıllarda kaldı.

İsrail ve İran Arasındaki Gerilimin Derinleşmesi

İsrail, bölgedeki güvenlik açıklarını kullanarak Orta Doğu hava sahasını etkin bir şekilde kullanmakta ve İran'ın stratejik noktalarına yönelik başarılı hava operasyonları düzenlemektedir. Bu operasyonlar kapsamında İran'ın önemli füze üsleri, askeri tesisleri ve nükleer santralleri hedef alınmaktadır. Ancak, bu süreçte İran'ın bazı medya grupları ve uzmanları, asılsız ve yalan haberleri yayarak bölgedeki istikrarı sarsmaya ve İran ile Azerbaycan Türkleri arasındaki ilişkileri zedelemeye çalışmaktadırlar.




Bölgesel ve Uluslararası Tepkiler

İran uzmanlarının ve medya kuruluşlarının bu tür manipülatif faaliyetleri, bölgedeki gerilimi tırmandırmak ve Azerbaycan'ı itibarsızlaştırmak amacı taşıyor. Uluslararası İlişkiler Analizler Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cavid Veliyev’in aktardığı bilgilere göre, Azerbaycan’dan yapılan açıklamalar, bu tür asılsız iddialara en etkili cevaptır. Özellikle, Azerbaycan ile İran arasında en iyi ilişkilerin kurulduğu dönemlerde, bu tür provokatif haberlerin yayılması dikkat çekicidir.

Azerbaycan ve İran İlişkilerinde Güncel Gelişmeler

13 Haziran tarihinde İsrail'in İran'a karşı başlattığı operasyon sırasında Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, uluslararası hukuka uygun şekilde ve diplomatik yollarla çözüm çağrısında bulunmuş, ciddi bir rahatsızlık duyduğunu dile getirmiştir. Bakanlık, İran sınırları içindeki operasyonların bölgedeki istikrarı olumsuz etkilediğine vurgu yaparak, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtmiştir.

Ardından, 14 Haziran günü Azerbaycan ve İran dışişleri bakanları arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, Azerbaycan tarafı üç temel mesaj iletmiştir. Birincisi, İran'da ölen resmi yetkililere başsağlığı dilekleri iletilmiş, acı paylaşılmıştır. İkincisi, Azerbaycan topraklarının üçüncü ülkelere karşı kullanılmasının mümkün olmadığı, Azerbaycan hava sahasının İsrail uçaklarına kapalı olduğu net bir şekilde ifade edilmiştir. Üçüncüsü ise, İran hava sahasını kullanarak üçüncü ülkelere seyahat imkanlarının dostane bir şekilde sunulması teklif edilmiştir.

Savaş ve Sonrası Gelişmeler

Savaş devam ederken, İran'da bulunan Rus, Kanada, Çin ve Kırgızistan vatandaşlarının kara sınırlarını kullanarak Azerbaycan üzerinden güvenli biçimde ülkelerine döndükleri bilgisi uluslararası kamuoyuna yansımıştır. Bu gelişmeler üzerine Rusya ve Kanada dışişleri bakanları, Azerbaycan Dışişleri Bakanı'na teşekkürlerini iletmişlerdir.

Azerbaycan'a Yönelik Asılsız İddialar ve Medya Faaliyetleri

Bir başka asılsız iddia ise, İsrail uçaklarının Azerbaycan petrollerini kullanarak İran sınırları içindeki Tahran, Tebriz ve Erdebil gibi şehirleri vurmasıyla ilgilidir. Bu iddialar, özellikle İran'daki medya kuruluşları tarafından yoğun şekilde gündeme getirilmiş ve bölgedeki Azerbaycan Türkleri ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında güvensizlik ve kutuplaşma yaratılmaya çalışılmıştır.

Ancak, Azerbaycan Gümrük Başkanlığı’nın 2025 yılının son beş ayı verilerine göre, Azerbaycan'ın petrol ticareti yaptığı ülkeler arasında İsrail yer almamaktadır. Ayrıca, Azerbaycan medyası ve resmi kurumları, savaş sürecinde İsrail ile diplomatik iletişim kurarak, Azerbaycan topraklarının ve Azerbaycan Türklerinin yaşadığı bölgelerin vurulmaması yönünde talepte bulunmuştur.

Sonuç ve Dış Politikalar

Bu süreçte, savaş ortamından faydalanmak isteyen çeşitli güçler, tıpkı İsrail-Filistin meselesinde olduğu gibi, Azerbaycan'ı itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır. Ancak, elde edilen veriler, Azerbaycan'ın İran'a karşı saldırıların üslenmiş bir bölge olmadığını ve petrol satışı yapmadığını açıkça göstermektedir. Azerbaycan, Güney Kafkasya'nın barış ve işbirliği bölgesi olmasını arzulamakta ve komşuları ile çatışma yerine, uluslararası hukuk ilkeleri doğrultusunda yapıcı diyalog ve sorun çözümüne öncelik vermektedir. Bu bağlamda, Azerbaycan'ın, durumu kötüleştirecek herhangi bir davranışta bulunması, uzun vadeli dış politika ilkelerine aykırıdır ve bu yönde hareket etmemektedir.