İsrail ve İran Arasındaki Füze Savaşından Sonra ABD’nin Diplomatik ve Askeri Hamleleri

İran’ın nükleer tesislerini vurduktan hemen sonra ateşkes ilan edildiğini duyuran ABD yönetimi şimdi de hem İran’la yeni bir nükleer anlaşma hem de Arap-İsrail normalleşmesini genişletme adına diplomatik girişimleri yoğunlaştırdı.

İsrail ve İran Arasındaki Çatışmanın Sonrası ABD'nin Yeni Stratejileri

İsrail ile İran arasında 12 gün süren yoğun füze çatışmaları, bölgedeki tansiyonu zirveye taşımış ve uluslararası gündemin odak noktası haline gelmişti. Bu süreçte, ABD yönetimi doğrudan İran’ın nükleer tesislerine yönelik kapsamlı hava saldırıları gerçekleştirerek, özellikle B-2 bombardıman uçaklarıyla İran’ın stratejik noktalarını hedef aldı. Ateşkesin ilan edilmesinin ardından, Washington tarafı diplomatik çalışmalarını hızlandırarak, İran’la yeni bir nükleer anlaşma yapma yönünde girişimlere başladı. Aynı zamanda, İsrail ve Arap ülkeleri arasında 2020 yılında imzalanan ve bölgedeki normalleşmeyi teşvik eden İbrahim Anlaşmaları’nın daha fazla ülke tarafından benimsenmesi amacıyla yoğun temaslar yürütülüyor.




Yeni Nükleer Anlaşma Teklifi ve Detaylar

ABD’nin önde gelen yetkilileri, CNN’ye yaptığı açıklamalarda, Tahran yönetimini ikna etmek amacıyla yeni bir anlaşma taslağı geliştirdiklerini duyurdu. Bu yeni teklif kapsamında, İran’ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerini durdurması karşılığında, ülkenin sivil nükleer programını sürdürebilmesine imkan tanımak için 20 ila 30 milyar dolar arasında finansman sağlanması öngörülüyor. Ayrıca, İran’a yönelik birtakım ekonomik yaptırımların kaldırılması ve ülkenin yurtdışındaki dondurulmuş 6 milyar dolarlık varlıklarının serbest bırakılması da teklifin önemli unsurları arasında yer alıyor. Körfez ülkelerinin, ABD’nin vurduğu Fordo tesisi yerine yeni sivil nükleer tesisler inşa edilmesi için finansman sağlaması da gündemdeki diğer bir konu olarak öne çıkıyor.




İran’ın Uranyum Teslimi ve Uluslararası Gelişmeler

İsrailli muhafazakâr gazete Hayom, 15 Haziran’da Umman’da yapılması planlanan ve İran ile ABD arasında yürütülen 6. tur nükleer müzakerelerin, İsrail’in bölgedeki askeri operasyonlarının ardından ertelendiğini ve gelecek hafta yeniden başlayabileceğini yazdı. Gazete, ABD’nin yeni teklifinde İran’ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş ve yaklaşık 400 kilogramlık uranyum stoğunu teslim etmesini şart koştuğunu iddia etti. İran’ın bu talebi reddetmesi halinde, yeni bir saldırı dalgasının yaşanabileceği öne sürülüyor. ABD ve İsrail, İran’ın bu uranyumu kısa sürede yüzde 90 saflık seviyesine çıkarabileceğini ve bu durumda 10 adet nükleer bomba üretebileceğini savunuyor.

İran’dan Mesajlar ve Diplomatik Gelişmeler

İran tarafından ise konuyla ilgili karmaşık ve çelişkili açıklamalar geliyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, müzakerelerin yeniden başlaması yönündeki haberlerin sadece spekülasyon olduğunu ve bu konuda henüz bir plan bulunmadığını belirtti. Arakçi, “İran şu anda nükleer müzakerelere başlamayı düşünmüyor; uzmanlar, hasar tespiti ve tazminat taleplerini değerlendirmekte,” dedi. Ayrıca, İran’ın Birleşmiş Milletler’e bağlı Nükleer Enerji Kurumu’ndan uzmanların değerlendirmeleri sonucu ortaya çıkan raporlar doğrultusunda hareket edeceği vurgulandı.

İran ve Bölgesel İşbirliği Yaklaşımı

İran’ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Amir Said Iravani, Al Monitor’e yaptığı açıklamada, ülkesinin uranyum zenginleştirmesini bölgesel bir konsorsiyum çatısı altında sınırlandırmaya açık olduğunu belirtti. İran, uranyum stoklarının başka ülkelere transfer edilmesine de olumlu bakıyor ve alternatif olarak, bu uranyumun İran’da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı gözetiminde tutulmasının da mümkün olduğunu dile getirdi. Bu yaklaşım, İran’ın nükleer programını uluslararası denetimlere açarken, bölgesel işbirliği ve güvenlik önlemlerini güçlendirmeye yönelik bir adım olarak görülüyor.

ABD ve İsrail Arasındaki Ortak Güçlendirme Çabaları

ABD’deki gelişmeler, bölgedeki normalleşme ve güvenlik politikalarını da yakından ilgilendiriyor. Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ve İsrail ile Arap ülkelerinin ilişkilerini normalleştirmeyi hedefleyen İbrahim Anlaşmaları, yeni ülkelerin katılımıyla genişliyor. Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, CNBC’ye yaptığı açıklamada, bölgedeki diplomatik gelişmelerde büyük duyuruların yapılabileceği sinyalini verdi. Ayrıca, Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ve ABD’nin Suriye Büyükelçisi Tom Barrack’ın bölgedeki temasları ve Suudi Arabistan ziyareti, Şam ile Tel Aviv arasındaki olası normalleşmeyi gündeme getiriyor.

İsrail ve İran Arasında Askeri ve İstihbarat Çalışmaları

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, yaptığı açıklamada, İran ile yaşanan çatışmalar sırasında İran lideri Ali Hamaney’i hedef almak istediklerini, ancak operasyonel fırsatın oluşmadığını belirtti. Katz, Hamaney’in savaş boyunca yer altındaki sığınakta saklandığını ve iletişimlerini kesmiş olduğunu iddia etti. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump da, Hamaney’in hayatını kurtardığını ileri sürdü ve “Nükleer tesisleri ve lideri yok etmek üzere harekete geçtiğimizde, onu korumayı başardım” ifadelerini kullandı. Trump, aynı zamanda, İran’ın yeni saldırı planları olabileceği endişesiyle, Tahran’a uygulanan yaptırımların geçici olarak hafifletildiğini ve İran’ın nükleer çalışmalara devam etmesi halinde karşılık vereceklerini belirtti. Tüm bu gelişmeler, bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmekte olduğunu gösteriyor.