40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
İsrail medyasının iddialarına göre, yardım dağıtım noktalarında yaşanan trajedilerin ardından, askeri savcılık, İsrail Genelkurmay Başkanlığını savaş suçlarının detaylıca incelenmesi konusunda çağrıda bulundu. Bu gelişmeler, bölgede yaşananların uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Yardım bölgelerinde, yüzlerce Filistinlinin öldürülmesi üzerine, askerler tarafından yapılan açıklamalarda, dağıtım noktalarında bekleyen sivillere karşı doğrudan ateş açıldığı doğrulandı. Bu saldırıların, tehdit oluşturmadıkları açıkça belli olan insanlara yönelik gerçekleştirildiği belirtildi. Bir İsrail askeri, “Burası adeta bir ölüm tarlası. Günlük olarak 1 ila 5 kişinin öldüğü, insanların düşman gibi muamele gördüğü bir alan. Göz yaşartıcı gaz ya da diğer müdahale yöntemleri yerine, ağır makineli tüfekler, bomba atar ve havan toplarıyla ateş açılıyor” ifadelerini kullandı.
Haaretz gazetesinde yer alan raporlara göre, askerler, yardım noktalarında Filistinlilere ateş açmanın, popüler dizilerden tanınan “Squid Game” oyununun İsrail versiyonu gibi, “yeşil ışık-kırmızı ışık” oyununa benzediğini ve buna “salamura balık” adını verdiklerini belirtti. Ayrıca, Tel Aviv yönetiminin, yardım alan bölgelerde yaşananların görüntülerinin yayılmasını engellediği ve uluslararası meşruiyetin zayıflamasını önlemeye çalıştığı da söylendi.
Gazze’de, yardım dağıtım noktalarında yaşanan ölümlerin, bazı gözlemcilere göre, “bir şey ifade etmediği” ve durumu normalleştirmeye çalışan bir ortam oluştuğu iddia edildi. Bir yedek asker, bölgedeki ölümlerin, insanların yaşadıkları koşullarda bir anlam taşımadığını ve adeta alışkanlık haline geldiğini ifade etti. Buna ek olarak, yardım dağıtım noktalarında görevli bir subay, “İnsanların tank ateşi, keskin nişancılar ve havan topları altında yardım almaya çalışması, ne etik ne de insani açıdan kabul edilebilir” dedi.
İsrail ordusunun, Gazze’de silahlandırdığı ve işbirliği yaptığı Yasir Ebu Şebab milisleriyle, yardım dağıtım merkezleri çevresinde koordineli çalıştığı ve, çok sayıda Filistinliyi ateş açarak yaraladığı ortaya çıktı. Bu saldırıların, askeri operasyonların bir parçası olarak sürdürüldüğü anlaşılıyor.
Haaretz’in haberine göre, İsrailli özel şirketler, Gazze’de yıkılan her yapı için, yaklaşık 1500 dolar tutarında ücret alıyor. Bu durum, yıkımların ve saldırıların finansal boyutunu gözler önüne seriyor. Deneyimli bir İsrail askeri, şirketlerin, gördükleri tüm yapıları kendi inisiyatifleriyle yıkmaya devam ettiğini ve yardım noktalarına yakın bölgelerdeki yıkımlar sırasında, taşeronların kendilerini koruma gerekçesiyle ateş açması sonucu birçok Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Yardım bekleyen Filistinlilere ateş açılması emrini veren komutanlardan birinin, İsrail ordusu 252. Tümen Komutanı Yehuda Vach olduğu düşünülüyor. Bir başka İsrail askeri, Vach’ın, daha önce Türk-Filistin Dostluk Hastanesi’nin havaya uçurulması emrini veren ve yardım saldırılarına onay veren kişi olduğunu doğruladı. Bir yedek asker, bu konuda şunları aktardı:
Yıkımlar ve saldırılar devam ederken, Filistinlilere karşı aşırı güç kullanımı ve kaçma girişimlerinin engellenmesine yönelik emirler veriliyor. Bu durumda, ateş açma ve kaçma girişimlerinin, saldırıların en yoğun olduğu zamanlarda yoğunlaşması dikkat çekiyor.
İsrail Askeri Savcılığı, bölgede yaşanan olaylar ve ölümler nedeniyle uluslararası toplumun artan tepkileri üzerine, Genelkurmay Başkanlığından detaylı bir inceleme talep etti. Gazze Şeridi’nde görev yapan üst düzey askeri yetkililerin, askerlerin karşılaştığı tehditlere karşı ateş açtıklarını iddia eden raporların, sahadaki gerçeklerle uyuşmadığı da vurgulandı. Ayrıca, Güney Komutanlığı’nın, sorumlular hakkında disiplin cezaları uygulamadığı ve savaş hukukuna aykırı davranışlara göz yummaya devam ettiği belirtildi.
İsrail ordusu, 19 Ocak’ta ilan edilen ateşkesin ardından 18 Mart sabahı yeniden yoğun saldırılara başladı. Bu saldırılar sonucunda, yaşamını yitiren Filistinli sayısı 56.077’ye, yaralananların sayısı ise 131.848’e yükseldi. Ayrıca, 27 Mayıs’tan itibaren, “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından kurulan yardım noktalarında gerçekleşen sistematik saldırılar sonucu ölü sayısı 516’ya, yaralananların sayısı ise 3.799’a çıktı. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, Gazze’nin tamamını işgal etme planını duyurmasıyla, bölgedeki gerilim ve savaş durumu daha da tırmandı.
İran’a karşı başlatılan kapsamlı saldırıların ardından, İsrail, Gazze’ye yönelik saldırılarını sürdürerek, bölgedeki varlığını kalıcılaştırmaya çalışıyor. Bu gelişmeler, bölgenin istikrarını ciddi anlamda tehdit ediyor ve uluslararası toplumda büyük endişe uyandırıyor.
Ermeni Kilisesi ve Hükümet Arasındaki Gerilim ve Gözaltı Operasyonu