40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Gıda Zehirlenmesi : Mutfak süngerinizi günlerce değiştirmeden kullanıyor musunuz? Dışarıdan söylediğiniz pizzanın bir kısmını gece boyunca tezgahta mı bırakıyorsunuz? Hepimizin sorgulanabilir mutfak alışkanlıkları var. Ancak mikrobiyologlara göre, gıda güvenliği söz konusu olduğunda “zararsız” diye düşündüğümüz bu kısa yollar, aslında E. coli, Salmonella ve Listeria gibi tehlikeli patojenlere kapı aralayabilir. İşte uzmanların mutfakta güvende kalmak için önerdiği hayat kurtaran ipuçları.
Britanya Kolumbiyası Üniversitesi’nden gıda güvenliği mühendisliği profesörü Dr. Siyun Wang, “Ev aşçıları, çapraz bulaşmanın bakterileri mutfağın her yerine nasıl yayabileceğini hafife alma eğilimindedir” diyor. Patojenler çiğ et, tavuk, yumurta ve yıkanmamış ürünlerden buzdolabı kapı kolu veya musluk gibi dokunduğumuz diğer yüzeylere kolayca transfer olabilir ve haftalarca orada kalabilir.
Etleri daima doğru iç sıcaklığa kadar pişirin. ABD Tarım Bakanlığı’nın kılavuzuna göre bu sıcaklıklar; biftek, domuz, kuzu gibi bütün etler ve balık için 63°C (etler için üç dakika dinlenme süresiyle), kıymalar için 71°C ve tüm kümes hayvanları için 74°C‘dir. Dr. Yu, et için ahşap yerine plastik kesme tahtaları kullandığını belirtiyor ve ekliyor: “Temiz tahtalar bile oluklarında mikropları barındırabilir.” Bu nedenle her kullanımdan sonra her türlü kesme tahtasını sıcak su ve antibakteriyel sabunla iyice yıkayın.
Dr. Yu, “Süngerler, kötü şöhretli bakteri rezervuarlarıdır” diyor. “Çiğ tavukta kullanılan bir bıçağı süngerle temizleyip aynı süngeri başka bulaşıklarda kullanmak, tehlikeli patojenleri kesinlikle yayabilir.” Eğer sünger kullanıyorsanız, onu her gün ıslak halde bir-iki dakika mikrodalgada ısıtın veya bulaşık makinesinde yüksek sıcaklıkta kurutma programıyla yıkayın. Dr. Yu, mutfak süngerlerini bir ila iki haftada bir değiştirdiğini ve kişisel olarak günlük değiştirilebilen ve sıcak suda yıkanabilen dezenfekte edilebilir mutfak bezlerini tercih ettiğini belirtiyor.
Dondurulmuş eti oda sıcaklığında çözdürmek pratik görünse de, Dr. Yu’ya göre bu, “etin dış katmanlarının 4°C ile 60°C arasındaki ‘tehlike bölgesine’ girmesine neden olur. Bu sıcaklık aralığında, etin merkezi çözülmeden çok önce bakteriler hızla çoğalabilir.” Bunun yerine eti buzdolabında çözdürün. Eğer hemen pişirecekseniz, mikrodalga fırını kullanın veya eti kapalı bir poşete koyup her 30 dakikada bir suyunu değiştirerek soğuk suda bekletin.
Yiyecekleri oda sıcaklığında dışarıda bırakmak, “o yiyecekteki bakterileri adeta kuluçkaya yatırmaktır.” Bu durum, bakterilere kusma gibi semptomlara yol açabilen enterotoksinler üretmeleri için zaman tanır. Uzmanlar, “Bu toksinlerin birçoğu ısıya dayanıklıdır. Yemeği yeniden ısıtmak bakterileri öldürebilir, ancak toksinler hala sizi hasta edebilir” diyor. Özellikle pilav ve makarna gibi nişastalı artıklar konusunda dikkatli olun; bu yiyeceklerde Bacillus cereus adlı tehlikeli bir patojen, dışarıda bırakılırsa saatler içinde üremeye başlayabilir. Yiyecekleri daha sonra yemek için saklıyorsanız, iki saat içinde buzdolabına kaldırın.
Madrid Ulusal Biyoteknoloji Merkezi’nden bakteri uzmanı Dr. Alvaro San Millan, “Bu tarihlere saygı duymak, potansiyel sağlık sorunlarından kaçınmanın en iyi yollarından biridir” diyor. Bazı paketli atıştırmalıklar son kullanma tarihi geçtikten sonra yenebilir, ancak bir şeyin bozulup bozulmadığını anlamak her zaman kolay değildir. Dr. Millan, “Yiyecek tuhaf kokuyorsa veya tadı garipse, bu kesinlikle bir tehlike işaretidir. Ancak Salmonella gibi bazı bakteriler, yiyecekte çok düşük konsantrasyonlarda bulunsalar bile insanlarda enfeksiyona neden olabilirler; o kadar düşük ki, koklayarak veya tadarak herhangi bir değişiklik fark edemezsiniz.”
Peynirin üzerindeki gözle görünen küfü kesip geri kalanını yiyebilir misiniz? Dr. Wang, “Bu, peynirin türüne bağlıdır” diyor. Süzme peynir ve krem peynir gibi yumuşak peynirlerde küf görürseniz, “tüm ürün atılmalıdır.” Çünkü küf, mikroskobik iplikçiklerini peynirin her yerine yayarak yüzeyde görünenden daha fazlasını kirletebilir. “Çedar gibi sert peynirlerde ise küflü noktanın en az 2.5 cm çevresini ve altını kesip kalanını kullanmaya devam edebilirsiniz” diyor Dr. Wang. Çünkü mantarlar daha yoğun dokularda o kadar hızlı yayılamazlar.
Tuzlama ve turşu gibi gıda koruma teknikleri binlerce yıldır kullanılıyor. Ancak bir yemeğe sadece koruyucu malzemeler eklemek, onu bakterilerden “korumaz”. Baharatlı, tuzlu veya asitli unsurlar belirli koşullar altında bozulmayı yavaşlatabilir, ancak zararlı patojenlere karşı korumayı garanti etmez. Örneğin, turşularda bile Listeria ve Salmonella salgınları yaşanmıştır.
Bakteriyel kontaminasyon ve patojen bulaşması söz konusu olduğunda, organik ve konvansiyonel ürünler arasında “çok büyük bir fark yoktur”. Ancak yerel ürünler satın alındığında tedarik zinciri daha kısadır ve yiyecekle daha az insan temas eder, bu da bazı patojenlerin bulaşma riskini düşürebilir. Özellikle yapraklı yeşillikler, paketlenmiş marul gibi yüksek riskli gıdaları satın alırken daha dikkatli olmakta fayda var, çünkü bu ürünler farklı çiftliklerden gelen yeşilliklerin karıştırılması ve toplu işlenmesi nedeniyle kontaminasyona daha yatkındır. Uzmanlar, özellikle riskli dönemlerde sebzeleri salata olarak yemek yerine pişirerek tüketmenin riski önemli ölçüde azalttığını belirtiyor.
Sağlık Bakanlığı’ndan Net Açıklama: “MHRS’de Medeni Duruma Göre Randevu Kısıtlaması Yok”