Birsen Tezer ve Oğlu Cihan Can Erkal’dan ‘Seans’ Projesi Üzerine Samimi Bir Röportaj

Giriş

Türk müzik dünyasının kendine özgü sesi ve yorumuyla tanınan Birsen Tezer, genç yaşlardan itibaren farklı müzik dallarında kendini geliştirmiş ve eserler üretmiş deneyimli bir sanatçı. Oğlu Cihan Can Erkal ise müzikle iç içe büyüyen, genç yaşta müzik yapmaya başlayan ve kendi tarzını oluşturan yetenekli bir müzisyen. İki sanatçı, ilk kez birlikte yürüttükleri "Seans" projesiyle, hem anne-oğul bağlarını hem de müzikle kurdukları bağı dinleyicileriyle paylaşıyorlar.

Seans’ın Ortaya Çıkış Hikayesi

‘Seans’ bir Anneler Günü hediyesi fikri olarak mı ortaya çıktı?

Cihan Can Erkal: Aslında bu proje birkaç ay önce tamamlandı, ancak o dönemdeki yoğun gündem nedeniyle yayınlamayı uygun görmedik. Ancak pandemi ve yaşamın karmaşası içinde, insanların içlerini ısıtacak ve sevgi dolu bir mesaj verecek bir şarkı yapmak istedik. Bu, özellikle Anneler Günü gibi özel zamanlara uygun olacağını düşündük.

Birsen Tezer: İnsanlara bu özel günlerde bir anne-oğul bağını ve sevgi dolu iletişimi hatırlatmak adına böyle bir proje fikri ortaya çıktı. Bu, onların iç dünyasına dokunacak ve duygularını harekete geçirecek bir adım oldu.

Şarkının Yaratılış Süreci ve Adı

Şarkının çıkış noktası neydi?

Cihan Can Erkal: Müzik sektöründe bir şarkı yayımlamak, okyanusa bir taş atıp sonucunu sabırsızlıkla beklemek gibi bir şey. Bu fırsatı değerlendirmek istedim. Annem Türkiye’de tanınmış ve sevilen bir müzisyen, onunla birlikte bir şeyler yapmak her zaman gündemimizdeydi. Bu projeyle, onunla ortak bir çalışma yapma hayalim gerçekleşmiş oldu.

Şarkının ismi neden ‘Seans’?

Cihan Can Erkal: Parça, hem İngilizce hem de Türkçe sözlerle, iki dilde de anlamı aynı kelimelerden oluşuyor. ‘Seans’ kelimesi hem anlam hem de fonetik açıdan en uygun seçenekti. Bu isim, şarkının içeriğine ve duygusuna da uyum sağlıyor.

Birsen Tezer: Anlam olarak da oldukça oturmuş durumda. Sözler, oğulun gözünden annenin sesine ve sözlerine sesleniyor. Aslında, bir oğulun iç dünyasındaki seansı anlatıyor. Bu, hem duygusal hem de samimi bir anlatım biçimi.

Çocukluk ve Müzikle İlişkiniz

Cihan küçükken birlikte müzik yapıyor muydunuz?

Birsen Tezer: Oğlumun müzik ilgisi vardı ama enstrüman çalmaya başlaması konusunda zorlamadım. Mırıldanmayı severdi ve kulağının çok iyi olduğunu fark ettim. Piyano eğitimine yönlendirdik; 5 yaşında başladı, fakat müzik eğitimine 6 yıl boyunca zorla devam etti. Nota öğrenmek istemedi, hep kulaktan çaldı. Bu yüzden, onun kendi doğasına uygun şekilde müzikle bağ kurmasını tercih ettik. Pandemi döneminde ise kendi kendine müziği öğrenmeye başladı.

Cihan Can Erkal: Evde sürekli müzik çalar, ama birlikte müzik yapmak pek nadirdi. Annem sahnede performans sergilerdi, ama evde pek pek yapmazdı. Babanın müzik zevki ve tarzı da üzerinde büyük etkisi oldu.

Birlikte Çalışmak ve Stüdyo Deneyimi

Birlikte stüdyoya girmek nasıl bir deneyimdi?

Cihan Can Erkal: Annem çok profesyonel ve hızlı çalışır. Bir şarkı gelir, yazılır, kaydedilir ve tamamlanır. Bu akış o kadar hızlıdır ki, bazen ben ise detaylara takılır ve günlerce üzerinde çalışırım. Hatta bazen bir parçayı baştan yapmaya karar veririm, bu da benim müzik yapma tarzımın farklı olduğunu gösterir.

Birsen Tezer: Oğlumu çok gururla izliyorum. Çok yetenekli ve tutkulu. Disiplinli çalışıyor ve detaylara dikkat ediyor. Birlikte çalışmak bazen zor olsa da, birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum. En zor tarafı, onun aşırı titizliği ve mükemmeliyetçiliği oldu.

Müzikal Fikirler ve İşbirliği

Müzikal anlamda fikir ayrılığına düştünüz mü?

Cihan Can Erkal: Çok nadiren fikir ayrılığı yaşadık. Eğer bir şeyden içime sinmediyse, anneme sorar ve onun fikri beğenmediyse değiştiririm.

Birsen Tezer: Yapım aşamasında her zaman fikrimi söylerim ve onun kararına saygı duyarım. Güveniyorum ve ona bırakmayı seviyorum.

İlişkinizdeki Değişim

Şarkıyı kaydettikten sonra anne-oğul ilişkinizde herhangi bir değişiklik oldu mu?

Cihan Can Erkal: Bende herhangi bir değişiklik olmadı.

Birsen Tezer: Benim için kesinlikle bir dönüşüm yaşandı. Artık onu sadece oğlum olarak görmüyorum, onun gerçekten yetenekli bir müzisyen olduğunu fark ettim. Birlikte çalışmak bana çok iyi geldi ve onun müzik kariyerine olan inancım daha da güçlendi. Geçenlerde bir çekim sırasında, birbirimize şarkı söyledik ve o an, oğlumdan başka bir şey görmedim: Çok iyi bir müzisyen vardı karşımda.

Sahne ve Performans Planları

Aynı sahnede görünecek misiniz?

Cihan Erkal Can: Düzenli bir sahne planımız yok, ama uygun bir fırsat olursa ve denk gelirsek, küçük performanslar yapabiliriz. ‘Seans’, tarzımızdan biraz farklı, benim müzik dünyama yakın bir parça. Bu yüzden zaman zaman sürpriz olarak sahnede yer alabilir.

Müzisyenlik ve Müzikal Yönelim

Annenin müzisyen olması sizin kariyerinizi nasıl etkiledi?

Cihan Can Erkal: Doğrudan bir etkisi olmadı. Konserlere çok az gittim, belki 20 kez. Evde de sürekli müzik yapılmazdı. Beni müzik yapmaya yönlendirmedi, ama belki fark etmeden etkisi olmuştur. Ancak, annemin sahnede izlediği müzisyenler ve onun müzikle iç içe büyümesi ilham kaynağı oldu. Erkan Oğur ve Bülent Ortaçgil gibi isimler onun müzik dünyasına olan ilgisini artırdı.

Gelecek ve İlham Kaynakları

Müziği meslek olarak seçmeniz sizin için ne anlama geliyor?

Birsen Tezer: Çoğu ebeveyn, çocuklarının sanatla ilgilenmesini ister ama “Hobi olarak kalmalı” der. Ben ise tam tersini düşünürdüm; keşke benim yaşadıklarımı oğlum da yaşasaydı. Sevdiği şeyi yapması önemli. Onun müzik yapması, içimdeki boşluğu doldurdu ve gurur duyuyorum.

Kuşaklar Arası Müzik Yaklaşımı

Müzik anlayışınızda benzerlikler ve farklar neler?

Birsen Tezer: En büyük ortak noktamız, duyguyu çok önemsememiz. İçimizi titreten, ruhumuza dokunan parçaları tercih ederiz. Ama üretim süreçlerimiz farklı. Çocukken Cihan doğru anı bekler, o anı yakalar. Ben ise ilham geldiğinde hemen başlarım.

Cihan Can Erkal: Benim üretim sürecim daha uzun ve dağınık. Rutine ihtiyacım var ve bazen istemesem de oturup bir şeyler yaparım. Anneminki ise daha içgüdüsel ve spontane.

Günlük Rutin ve Paylaşımlar

Anne-oğul olarak ortak bir rutin ya da alışkanlığınız var mı?