40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Savaş filmleri genellikle çatışmanın acımasızlığına, stratejilere veya kahramanlık destanlarına odaklanır. Ancak 2017 yapımı “Sadakat Yolunda” (Orijinal adıyla: Megan Leavey), bu geleneği yıkarak merkezine insan ve hayvan arasındaki sarsılmaz bağı koyan, dokunaklı ve gerçek bir hikaye anlatıyor. Yönetmenliğini Gabriela Cowperthwaite’in üstlendiği biyografik drama, genç bir deniz piyadesi olan Megan Leavey ile onun bomba imha köpeği Rex’in, Irak savaşının ortasında filizlenen ve savaş sonrasında devam eden olağanüstü dostluğunu konu alıyor.
Film, hayatında bir amaç arayışında olan genç Megan Leavey’nin (Kate Mara), disiplin sorunları yaşadığı bir dönemde orduya, ABD Deniz Piyadeleri’ne katılmasıyla başlar. Başlangıçta uyum sağlamakta zorlanan Megan, tesadüfen kendini köpekli birliklerin (K-9) temizliğini yaparken bulur. Burada, diğer askerlerin kontrol etmekte zorlandığı agresif bir Alman kurdu olan Rex ile tanışır.
Kimsenin istemediği bu “sorunlu” köpekle beklenmedik bir bağ kuran Megan, K-9 birliğine katılmak için büyük bir çaba gösterir ve sonunda Rex’in bakıcısı olmayı başarır. Birlikte zorlu bir eğitim sürecinden geçen ikili, zamanla birbirlerinin en yakın yoldaşı haline gelir. Irak’a gönderilen Megan ve Rex, 100’den fazla görevde sayısız el yapımı patlayıcı ve cephaneliği tespit ederek yüzlerce askerin hayatını kurtarır.
Ancak bir görev sırasında pusuya düşürülürler ve bir patlama sonucu hem Megan hem de Rex ağır yaralanır. Savaştan sonra evine dönen Megan, fiziksel ve psikolojik yaralarını sarmaya çalışırken, aklı ve kalbi yoldaşı Rex’te kalır. Savaş sonrası travma yaşayan ve artık “görev için uygun görülmeyen” Rex’in uyutulma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öğrenen Megan, hayatının en zorlu mücadelesine girişir: Bürokrasinin ve askeri kuralların çarkları arasında, can dostunu sahiplenmek ve ona huzurlu bir emeklilik sunmak.
“Sadakat Yolunda”, arka planına savaşı alsa da, aslında bir savaş filminden çok daha fazlasıdır. Filmin en güçlü teması, iki yaralı ruhun birbirini iyileştirdiği insan-hayvan bağıdır. Hem Megan hem de Rex, travmaları ve toplum tarafından “sorunlu” olarak etiketlenmeleriyle birbirlerinde bir sığınak bulur. Film, savaşın sadece insanlar üzerinde değil, bu görevlerde kullanılan hayvanlar üzerinde de bıraktığı derin psikolojik izleri (travma sonrası stres bozukluğu) hassas bir dille işler. Sadakat, vefa, adanmışlık ve bir amaç uğruna sisteme karşı durma gibi evrensel temalar, filmin duygusal temelini oluşturur.
Filmin yönetmen koltuğunda, özellikle yunusların esaretini anlatan eleştirel belgesel “Blackfish” ile tanınan Gabriela Cowperthwaite’in oturması, filmin en büyük artılarından biridir. Cowperthwaite, belgeselci geçmişinin getirdiği gerçekçi ve hassas anlatım dilini bu filme de taşıyarak, hikayeyi hamasi bir kahramanlık destanına dönüştürmek yerine, karakterlerin duygusal yolculuğuna odaklanmayı başarıyor. Başroldeki Kate Mara, Megan Leavey’nin içe dönük, kararlı ve mücadeleci ruhunu son derece inandırıcı bir performansla perdeye yansıtıyor.
“Sadakat Yolunda” filminin dokunaklı hikayesinden keyif alanlar için benzer temaları işleyen diğer yapımlar:
“Sadakat Yolunda”, aksiyon ve gerilim dolu bir savaş filmi olmaktan çok, kalplere dokunan, ilham verici bir vefa ve dostluk hikayesidir. Gerçek olaylara dayanması, hikayenin etkisini daha da artırırken, izleyiciyi hem Megan hem de Rex’in mücadelesine derinden bağlıyor. Savaşın soğuk yüzü ardında sıcacık bir dostluk hikayesi arayanlar için kesinlikle izlenmesi gereken, unutulmaz bir yapım.
Bir Efsanenin Doğuş Sancısı: Herkül: Efsane Başlıyor