Başbakan Merz’in AB Zirvesi Sonrası Basın Açıklamaları

Başbakan Merz'in AB Zirvesi Değerlendirmeleri

Almanya Başbakanı Christian Merz, Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Birliği Zirvesi’nin ardından düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Zirve sırasında gündeme gelen çeşitli konular hakkında detaylı bilgiler paylaşan Merz, özellikle Gazze’deki insani kriz ve uluslararası politikalar hakkında görüşlerini dile getirdi.

Gazze’deki Durum ve İnsanî Yardımlar

Gazze Şeridi’nde yaşanan insani trajedinin ciddiyetine dikkat çeken Merz, “Gazze’deki insani durum endişe verici seviyededir. Bu nedenle, AB ülkeleri olarak insani yardım ve ateşkes çağrılarını güçlü bir şekilde dile getiriyoruz. İsrail’e ve uluslararası toplumlara, bölgedeki gerginliği azaltmak ve sivillerin korunmasını sağlamak amacıyla çeşitli diplomatik seçenekleri değerlendirmekteyiz.” şeklinde konuştu. Ayrıca, bölgedeki çatışmaların durdurulması ve insani yardımın güvenli bir şekilde ulaştırılması için uluslararası toplumun ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Rusya-Ukrayna Savaşı ve Yaptırımlar

Rusya ile Ukrayna arasındaki sıcak çatışmaların devam ettiğine işaret eden Merz, “Mevcut yaptırımların uzatılması ve 18. paket yaptırımların uygulanması konusunda ciddi bir hareketlilik söz konusu. Bu adımlar, hem Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya destek vermesini hem de Rusya üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlamaktadır.” diyerek, AB’nin tutumunu net bir şekilde ortaya koydu. Ayrıca, zirve sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde, “Avrupa Konseyi, bu yönde ilerlemeye kesin kararlıdır ve hiçbir üye devletin bu karara itiraz etmediği oybirliğiyle kabul edilmiştir.” ifadesi yer aldı.

ABD’nin Tutumu ve Uluslararası Politika

Merz, ABD yönetiminin tutumu hakkında ise şunları söyledi: “Bu konuda alınacak kararlar Washington’da verilecektir. AB olarak, ABD’nin yaptırımları sıkılaştırma yönündeki argümanlarını doğru buluyoruz ve bu durumu net bir şekilde ifade ettik. Bu sadece bir ricadan öte, Moskova’ya karşı ortak ve tutarlı bir tutum belirleme çabasıdır.” diyerek, AB’nin ABD ile uyumlu hareket etme isteğini dile getirdi. Ayrıca, bölgesel ve uluslararası politikaların gelişimi açısından bu tutumun önemine değindi.