40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
2019 yılında gösterime giren ve kısa sürede Türkiye sinema tarihinin en çok izlenen filmlerinden biri haline gelen 7. Koğuştaki Mucize, yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin’in üstlendiği, başrollerinde Aras Bulut İynemli ve Nisa Sofiya Aksongur’un yer aldığı etkileyici bir dramadır. Film, izleyicilere sadece duygusal anlar yaşatmakla kalmayıp, adalet, sevgi ve umut temalarını derinlemesine işlemektedir.
Film, 1983 yılında, bir Ege kasabasında geçen gerçekçi ve dokunaklı bir baba-kız hikayesini temel almaktadır. Ana karakterimiz olan zihinsel engelli Memo, ailesiyle birlikte mütevazı bir hayat sürerken, kızına derin bir sevgiyle bağlıdır. Memo, çobanlık yaparak geçimini sağlamakta ve 7 yaşındaki kızı Ova ile tarifsiz bir bağ kurmuştur. Ancak, kasabanın güçlü ve otoriter figürü olan sıkıyönetim komutanının kızı, Memo ile oynarken bir kazaya kurban gider. Kayalıklardan düşerek hayatını kaybeden kızın ardından, komutanın Memo’yu suçlamasıyla olaylar başlar. Memo, suçsuz olmasına rağmen, zihinsel engeli nedeniyle kendisini savunmakta zorlanır ve haksız yere mahkum edilerek idam cezasına çarptırılır.
Film, Memo’nun ailesi ve arkadaşlarının onun masumiyetini kanıtlamaya çalışırken, hapishane yaşamındaki dayanışma ve insanlık hikayelerini de gözler önüne serer. Ova’nın babasına olan özlemi ve onunla yeniden kavuşma arzusu, film boyunca yoğun duygularla işlenmektedir. Hapishanedeki sahneler, hem hayatın acımasız gerçeklerini hem de umut ve sevgiyle örülü güçlü bağları vurgular.
Bu duygusal ve dramatik hikaye, Güney Kore yapımı Miracle in Cell No. 7 adlı filmden uyarlanmıştır. 2013 yapımı bu Kore filmi, benzer şekilde zihinsel engelli bir babanın ve kızının yaşadıklarını anlatmaktadır. Ancak, 7. Koğuştaki Mucize ne Türk versiyonu ne de Güney Kore orijinali gerçek bir olaya dayanmamaktadır. Her iki film de tamamen kurgu ve senaryoya dayalı olup, gerçek olaylara ilham kaynağı olmamıştır. Bu nedenle, hikayenin temelinde tamamen hayal gücü ve dramatik anlatım yatmaktadır. Senaryosu, Kubilay Tat tarafından yazılmış ve Özge Efendioğlu’nun süpervizörlüğünde Türk izleyicilerinin beğenisine sunulmuştur.
Filmin duygusal ve umut dolu final sahnesi, izleyenleri derinden etkileyen bir atmosfer yaratır. Memo, idam cezasına çarptırılmış olsa da, hapishane arkadaşları Yusuf, müdür Nail ve yüzbaşı Faruk’un gösterdiği büyük fedakarlık sayesinde ölümden kurtulur. Yusuf, Memo’nun masumiyetine inanarak onun yerine idam edilmeyi göze alır. Bu cesur davranış, Memo’nun kızına kavuşmasını ve yeni bir hayata başlamasını sağlar. Hikaye, sevginin ve insanlık onurunun zaferini kutlayarak, Memo ve Ova’nın başka bir ülkeye kaçıp yeni bir hayat kurmasıyla son bulur.
Kevin Costner ve Christine Baumgartner’ın Ayrılık Hikayesi: Kavga, İhanet ve Düğün Planları